10 Aralık 2016 Cumartesi

Deliliğin Kıyısında - Megan Shepherd (Kaçığın Kızı #2)


Kitap Adı: Deliliğin Kıyısında
Yazar: Megan Shepherd
Orjinal Adı: Her Dark Curiosity
Çeviri: Nazlı Tüzüner Tokan
Yayınevi: Dex Kitap
Tür: Gerilim
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 405
Seri: The Madman's Daughter/ Kaçığın Kızı  #2

Seri Sıralaması
#2 Deliliğin Kıyısında / Her Dark Curiosity
#3 A Cold Legacy


"Kadınların neden bunları giydiğini anlamıyorum," diye mırıldandı gözlerini işinden ayırmadan. "Doğal bir şey değil. Kim olduğunuzu gizliyor."
Artık üzerimde yalnızca içliğim ve elbisem vardı. Hem heyecan verici hem rahatsız ediciydi. "Anlamalısın," dedim. "Hayat kendini gizlemekten ibaret."


Serinin ilk kitabı Kaçığın Kızı 2013'te yayınlanmıştı. O kitaba tur yaptığımızdan beri bu kitabı bekliyorduk, nihayet çıktı. Bu kitapla birlikte Dex Kitap seriyi orijinal kapaklarıyla basmaya başladı, ilk kitabın yeni baskısı da orijinal kapakla olacak. İlk kitabın kapağı hikayedeki gerilimi, korkuyu net bir şekilde verse de esas kapaklar benim çok daha hoşuma gidiyor. Hem bu tarz kapakları sevdiğimden hem de kapaklardaki hikayeye dair bazı detaylardan ötürü. O detaylara birazdan değineceğim. 


İlk kitapta öldü sandığı babasını bulan, onun çılgın deneyler yaptığı adada maceradan maceraya atılan ve iki delikanlı arasında kalan Juliet'in maceraları bu kez şehrin göbeğinde, Londra'da devam ediyor. Juliet babasının eski arkadaşlarından birinin vesayeti altında ve oldukça iyi bakılıyor. Ancak şehirde seri cinayetler oluyor ve ne hikmetse kurbanlar hep Juliet'le ilişkili kişiler. 
Üstüne üstlük Juliet sağlık sorunlarıyla da boğuşuyor. 

Yani heyecan bu kez adada, doğanın kucağında değil; Londra'nın ara sokaklarında kol geziyor. 3:)

Çaresizlik insana asla yapmayacaklarını yaptırırdı. 


Bu kitabı da beğendim. Gerilim oldukça iyiydi, detaylar yerli yerindeydi ve yine bolca akıl oyunları vardı. 
Ünlü eserlerden isim seçme detayı ilk kitapta da hoşuma giden bir şeydi, bu kitapta da Jakyll detayı vardı. Bu tarz göndermeleri severim.^^

Kitaba dair olumsuz özelliklere gelirsek ben esas kızımız Juliet'in bunaltıcı iç sesini, zihnindeki kararsız karmaşaları unutmuşum, bu kitapta da bolca bulunduğundan hatırlamış oldum. Ama hiç özlememişim. Bu kızın zihni, aynı şeyi 500 kez düşünmesi, zihninin dehlizlerinde dolaşmak beni yine yordu. Daha önceki kitapta onun zihninden görerek ortalama bulduğumuz bir karakteri bu kitapta seve de biliyoruz, ya da tam tersi. Yine de Juliet'in zihnini sevmiyorum. 

Bir diğer olumsuz şey ise seriye uzunca bir süre ara verilmesi olsa gerek. 
İnsan bazı detayları unutuveriyor. Sağolsun Fighting Blog'un sahibesi Esram ilk kitabı tekrar okuyup zihnimdeki bazı soru işaretlerini giderdi. :*




Bir sonraki kitap Frankestein romanını temel alacak, onu da şimdiden merak ediyorum. 
Kapakları beğenme sebebime dönersek. İlk kitabın kapağı mekan olarak adayı, yalınayak eski püskü elbiseli haliyle kızımızın hizmetçilik yaptığı günleri yansıtıyor. İkinci kapakta durumu iyi birinin vesayeti altındaki Juliet'in giyimi değişiyor, daha kaliteli bir hal alıyor mekan ise Londra. Üçüncü kitap kapağından çıkarım yaparsak da Juliet yine iyi durumda, kıyafeti çok güzel. Mekan ise adayı, ada olmasa bile bir taşra evini temsil ediyor gibi. Belki de Dr. Frankestein'ın evidir, ne dersiniz?




 


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

1 yorum: