31 Ağustos 2017 Perşembe

MİM: İşte Bütün Mesele Bu


Merhabalar,

Mim yapmayı pek bir seviyorum, mamafih mimlendikten sonra unutup gidiyorum. Bu yüzden kendime çok kızıyorum. O nedenle mimlenir mimlenmez hemen taslağa atmaya çalışacağım ki unutmayayım. 

Bu ise 
Blue Things'in oluştuğu bir mim.  Sağ olsun beni de mimlemiş. ^_^


Blog dünyasını bir apartman gibi düşünerek sorulara cevap veriyoruz. 
Ancak benim çoook geniş bir çevrem yok bu camiada. Hele de özelden yazıştıklarım iki elin parmaklarını geçmeyeceği için diğer arkadaşların yaptığı kadar dolu dolu olmayacağını şimdiden öngörüyorum. Yine de ortaya ne çıkacak ben de merak ediyorum. 

1-) Bu apartmanın başkanı kim?

Bizim başkanımız yok. Hepimiz eşit derecede söz hakkına sahibiz sanırım. Bu soruyu bu şekilde cevaplama nedenim aklımda kimsenin adının yanmaması da olabilir tabi. :)

2-) Apartmanın kütüphanecileri?

Kütüphanesi en geniş kişiler kimler diye düşünüyorum da hepimiz kendi aramızda yer azlığından ve kitap çokluğundan bahsediyoruz. Çünkü benim çevrem hep kitap blogu :) 

3-) Apartmanın en tatlı anneleri?


Hem bir kitapsever, hem bir anne; bir zamanların Okuma Sean blogunun sahibesi geldi hemen aklıma. Keşke yazmaya devam etse. :*

Aklıma gelen ikinci isim ise tanıyalı çok uzun zaman olmamana rağmen Dağınık Anne oldu. :)



4-) Sohbeti en tatlı olanlar?

Elbette en yakın olduğum Kitap Tutkusu, One Better Day, Fighting Blog, Evilin Dünya, Okuma Sean bu listenin başında geliyor. 
Aklıma gelen diğer isimleri bir sonraki maddeler için düşündüğümden eklemiyorum. 

5-) Her şey hakkında yazanlar?


Her şey hakkında yazan ve yazmaya devam etmesini istediğim One Better Day -_-

6-) Bu apartmanın en bakımlıları?

Ne kadar da hiç makyaj/kozmetik blogu takip etmeyen bir kız demişler :/

7-) Önerilerine çok güvendiğiniz komşular?


Madde 4'te saydıklarım dışında elbette ki Büyülü Ayraç ^_^

Tam bir tatlı kıs ve zevklerimiz çoğu konuda örtüşüyor. 

8-) "Öykü dinlemeye, kahve içmeye giderim." dediğiniz komşular?



Belle'nin Kütüphanesi'ne giderdim. Kendisiyle vikitap'ta tam bu şekilde konuşmalarımız vardı :)
Bir de bende hep bıcır bıcır bir insan izlenimi uyandıran, sevilesi Kuzey Işıkları var. <3

9-) Yeni taşınsa da, çok samimi olan ve alıştığınız komşular?

Beni mimleyen Blue Things ve Kitabın DNA'sı ile yeni yeni tanışıyor sayılırız ancak çok şirin olduklarını düşünüyorum. :)


10-) Bu apartmanın sağlıkla çok ilgilenenleri, bu konuda yazanları?


Yine aklıma kimsenin gelmediği bir kategori :/


11-) Anime delisi olan komşun?

Aslında buradaki birçok kategoriye girebilecek olsa da buraya sakladığım sevgili Bir Otakunun Dünyası ^^

12-) Kendine en çok benzettiğin ve koşulsuz şartsız en sevdiklerinden olan komşuların?


Buraya bir sürü kişi yazabilirim. Onlar kendilerini biliyorlar. :*


Böylece bir mimin daha sonuna gelmiş bulunuyorum. Mimleyenin eli dert görmesin ve de canı çeken herkesin yapması dileğiyle. <3 




Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »

26 Ağustos 2017 Cumartesi

Patron - Vi Keeland





Kitap Adı: Patron
Yazar: Vi Keeland
Çevirmen: Tuba Özkat
Yayınevi: Yabancı Yayınları
 Sayfa Sayısı: 308
Basım: Mayıs 2017


Bu aralar bloga geçme fırsatı olmasa da bir oturuşta bolca kitap bitirdim. 
Bunlardan biri de Yabancı Yayınları’ndan çıkan Vi Keeland’ın kaleme aldığı Patron’du. 

Son Okuoku siparişimde aldığım kitaplardan biriydi. Rast geldikten sonra konusunu beğenip sepete atmıştım. Gelen kitapları üst üste dizip daha sonra yerleştirmek üzere bir kenara koymuştum. Gece uyumadan önce kitap okuma isteği gelince bir anda gözüm bu kitaba takıldı. Neden olmasın diyerek yanımda Patronla yoluma devam ettim. 

Kitap; bu türde dil genelde olduğu gibi basit olduğu için çok akıcı, yer yer komikti. 
Diğer romanslardan benim için ayrılan temel noktalardan biri buydu, eğlenceli ve komik olması.  Klişelerin çok uzağında bir kitap elbette beklemeyin ama kitabı okunulası kılan güzel detaylar vardı. 

Reese yemeğe çıktığı adamdan kurtulmak isteyince restoranın tuvalet sırasında arkadaşını arayarak onu "acil bir telefon"la bu durumdan sıyırmasını istemek niyetindedir. 

"Jules? Ben Reese. Hangi cehennemdesin? Sana ihtiyacım var. Bu şimdiye kadar çıktığım en kötü randevu. Cidden uyudum uyuyacağım. Uyanık kalmak için başımı birkaç kez masaya vurmayı düşündüm. Kan revan içinde kalmamı ve her yerimin morarmasını istemiyorsan, sahte bir acil durumla beni araman lazım. Beni geri ara, lütfen."

Ancak oradaki gizemli adam (Chase) onu iki yüzlülükle suçlar. Yerlerine döndüklerinde onun da restoranda başka bir kadınla yemek yediğini görür. Ve Chase uydurma bir tanışıklık hikayesi uydurarak partneriyle Reese'nin masasına oturur. 
Kitaba dair en sevdiğim detaylardan biri buydu. Chase'in rastgele hikayeler uydurması. O kısımlarda epey güldüm.

Gerçeküstü bazı gelişmelerle Chase, kitabın adının hakkını vererek Reese'in PATRONu oluverir. Ve olaylar gelişir. 
Kitap her bölümde Reese'in ve Chase'in bakış açısından dönüşümlü olarak anlatılıyor. Chase'in bölümleri genelde geçmişe dair. Ve yine bu türdeki klişelerden biri olarak esas karakterin yarasını/travmasını anlatıyor. 

"Korku ölümü durdurmaz, hayatı durdurur."

Reese, Chase'in ona karşı hamlelerini savuşturmaya çalışsa da Chase ufak ufak sızıveriyor çatlaklardan. Bunlar da bana göre hoş ayrıntılardandı. 

"Hasiktir. Gerçekten bu kadar büyük bir gerzek miyim?"
"Hayatım, seni tanıyorum. O duvarı adamı dışarıda tutmak için örmedin. Sana ulaşmak için yıkışını izlemek için ördün."

Sonuç olarak bu ortalama bir yetişkin romanstı. Türe özgü klişe yanları olsa da kendini sevdiren ayrıntıları da mevcuttu. Okurken özellikle ilk yarıda eğlendim. 
Yine sevdiğim şeylerden biri seri değil tek başına bir kitap olmasıydı. 
Kapağını ve renklerini de beğendim. Kapak resmindeki adamın göğsündeki piercing ayrıntısı da hoş çünkü kitaptaki karakterde de mevcut. 

İlla alın okuyun demiyorum ama elinize geçerse ve türü seviyorsanız bir bakabilirsiniz.

Sevgiler. 

 

Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »

15 Ağustos 2017 Salı

Eski Sevgili Yeterince Eski Mi? - Ayşe Nesrin


Kitap Adı: Eski Sevgili Yeterince Eski mi?
Yazar: Ayşe Nesrin
Yayınevi: Artemis Yayınları
 Sayfa Sayısı: 115
Basım: Ocak 2010


Bu mini kitap, kitap alışverişlerimin birinde hediye olarak gelmişti. Neymiş, ne değilmiş diye olduğum yerde karıştırırken okumaya başladım. Ve bitiriverdim. Minicik zaten.

Öncelikle bana göre kitabın adının kesinlikle kitapla bir alakası yok. Eski Sevgili Yeterince Eski mi? deyince ayrıldık ama bir şeyler bitmedi hissi veriyor. Ama hayır. 
Kapattığımda ben bu kitabı neden okudum diye düşünüverdim çünkü çok sıradan bir ilişki okudum. Hani bir arkadaşınız gelip size biriyle nasıl tanışıp sevgili olduğunu anlatıyor gibi bir his. Sıfır heyecan, sıfır merak. Karakterlere de olaylara da karşı içimde hiçbir şey uyanmadı. 

Normalde minik kitap mantığını severim. Kapak müthiş olmasa da ortalama seviyede. Burada da sıkıntı yok. Ancak sayfa aralarındaki tiyatro simgeleri ancak bu kadar itici olabilirdi. Ki ben o simgeyi pek sevmem de, yani burada kitaba suç bulmuyorum. Ve konuya da uyuyor. 


Konudan da kısaca bahsedersek, üniversite öğrencisi Esra'nın tiyatro çalışmaları sırasında tanıştığı ve bu dalda çalışan Murat'la ilişkisi anlatılıyor. Pek sıradan da ilerliyor. 

Soruyorum kendime; bana bu kitaptan ne kaldı?

Dipnot: Kitabı siparişten çıkan itici ayraçla okuyup içinde bırakıverdim. 

Sevgiler :*

 

Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

Devamını Oku »