28 Kasım 2014 Cuma

Klan Liderleriyle Geleneksel İskoç Sofrasına Oturuyoruz!


Proje turlarının en sevdiğimiz yanı! Bolca beyin fırtınası, komik sohbetler ve hamarat çalışmalar sonrası ortaya çıkan şeyden aldığımız keyif! :3

İskoç romanlarına ve Monica McCarty'e, ıı.. şeyy.. bir de karakterlere bayılırken, tüm Muhafız Alayını özel bir sofrada bir araya getirelim dedik. Hem belki az biraz Robert the Bruce dedikodusu yaparız, İngiltere'yi çekiştiririz ^^

Madem konuk olan biziz, oturduğumuz sofrayı, şartları bir anlatıverelim.






İskoç beslenme düzeni genellikle protein ağırlıklı yiyecekler üzerine kuruludur. İskoçların bu kadar yapılı ve güçlü olmalarının bir nedeni de bu aslında.
 Bu yiyeceklerden başlıcası ettir. Ancak kırmızı et genellikle yazın tüketilmez, kış için kurutulur ve tuzlanırdı. Çünkü yazın daha çok balıkçılık ve avcılık yapılır, adada yaşamanın nimetlerinden sonuna kadar faydalanılırdı. Ancak kış ayları çok çetin ve balıkçılığa imkan vermeyecek şekilde geçtiğinden kırmızı eti kışa saklamak en mantıklı olandı.  
Tarım neredeyse yoktu! Çok fazla ot ve sebze yetiştiriciliği olmadığından imkan oldukça soğan, şalgam yenir ve ısırgan gibi bazı yabani otlar tüketilirdi.



 Çiğ süt ise onlar için çok önemlidir. Yaz aylarında çiğ süt tüketen İskoçlar sütün fazlasını kış ayları için peynire ve tereyağına dönüştürürdü.

Gelelim mis kokulu ekmeğe!
Tarifi ve izlenimleri bir tur böyle geçti yazısında anlatacağım ^^
Ada koşulları sadece yulaf ve arpaya izin veriyordu. 
Bunlar da genelde ekmek ve bazen yulaf lapası olarak tüketiliyordu. 

Bu nedenle dönemin şartlarına en azından görsel olarak uygun Söke Un'un Akdeniz ekmeğini seçtim. Koyu renkli, içinde bolca baharat ve diğer malzemelerden bulunan mis kokulu bir ekmek çıktı ortaya. Sadece kokusu  bile yetti bize resmen *_*  Bir ekmeğin bu kadar lezzetli olması haksızlık -_-

Heyecanla, belki bazen hevesle okuduğumuz dönemlerin zorluğunu kavramak açısından çok hoş bir çalışma oldu. Tor'un kaledeki yemek yenilen mekanı geldi aklıma hazırlarken ve yerken. Kendimi orada oturup, klanla birlikte yiyormuş gibi hissettim ^_^

Çok hoş düşünceler bunlar. 

Ayrıntılar Bir Tur Böyle Geçti yazısında olacak!
Sevgiler :*

Kızların sofra yazıları için:
Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »

27 Kasım 2014 Perşembe

Serinin Dayandığı Tarihi Gerçeklik: İngiliz - İskoç Savaşı

Stirling Savaşı
--------

Monica McCarty'nin Highland Guard serisinde sevdiğim şeylerden biri kitabın tarihi bazı olaylar üzerine inşa edilmiş olması. Dönemin gerçeklerini temel alarak, bazı uyarlamalar, değişiklikler ve bolca kurguyla harmanlanmış bu seri gerçekten keyifli ve etkileyici.  

Hal böyle olunca ben de size serinin dayandığı dönemden bahsetmek isterim. 

William Wallace


1300'lü yıllara dönelim beraber. William Wallace, İskoçya'nın bağımsızlık mücadelesinin bir nevi simgesi olmuş bir isim. 
İskoç kralı III. Alexander ölünce önce 4 yaşındaki torunu Margaret tahta geçirilir, kısa süre içerisinde o da ölünce İngiltere Kralı “Uzun Bacaklı” Edward tahtta hakkı olan John Baliol ve Robert Bruce arasından John'u kral seçer ama John İngiltere'ye vergi vermeyince Dunbar savaşıyla tahttan indirilir.  
William Wallace ise bilinenin aksine soyludur. Edward, Dunbar savaşından sonra tüm soylulara kendisine bağlılık yemini ettirdiğinde bir tek onun bağlılık yemini etmediği rivayet edilir.Wallace İngilizleri ailesinin öldürülmesinden sorumlu oldukları için asla affetmez. İsyan eder. İsyan İskoçya genelinde destek görür ve Stirling savaşının da kazanılmasıyla ulusal kahraman kabul edilir. Ülkeye hükmetmeye başlamıştır. Ama klanlar sürekli mücadele içindedirler ve Wallace'ın güçlenmesi işlerine gelmediği için Falkirk Savaşı'nda Wallace'a ihanet ederler, savaşmadan geri çekilirler. Wallace kurtulunca tekrar tuzağa düşürüp İngiltere'ye teslim ederler. İngiltere'de asılan Wallace'ın vücudu parçalanarak bir nevi ihtar olarak ülkenin çeşitli yerlerine gönderilir. Ama bu halkın tekrar ayaklanmasına neden olur. William Wallace'ın son sözleri "Özgür İskoçya!"dır.

Robert the Bruce


Tahtın diğer varisi ve Wallace'ın son sözlerini  gerçekleştirecek olan Robert the Bruce'a gelelim. Wallace ölünce, bağımsızlık mücadelesi artık ona kalmıştır. İşte Highland Guard serisi de tam bu zamanda başlıyor. Seriye göre Bruce, Wallace'ın başına gelenlerin onun da başına gelmesinden, savaş alanında ihanete uğrayıp askerlerinin geri çekilmesinden korkuyor ve kendine özel bir Muhafız Alayı kuruyor. Muhafız Alayı'nın üyelerinin hikayelerini Monica McCarty'nin bu serisinde -her bir savaşçı için bir kitap olmak üzere- okuyabiliriz ^^


Aslında bu hikayeyi bir yerden tanıyorsunuz. Mel Gibson'ın Cesur Yürek (Braveheart) filmini bilirsiniz. Dünyaca ünlü film, bu olayı konu alır. William Wallace'ı Mel Gibson canlandırmıştır. Filmin tarihi olaylarla birçok uyuşmazlığı vardır, aynı şekilde serinin de büyük bir kısmının kurgu olması gibi.

Bu denli ilgi çekici bir dönemi bir Tarihi Aşk serisi olarak okumanın keyfi ise bambaşka :)
Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »

25 Kasım 2014 Salı

OKK 41. BLOG TUR: İhanet - Monica McCarty (Tanıtım ve Çekiliş)


Herkese merhaba!!
OKK’nin 41. blog turunun konuğu Koridor Yayınları’ndan çıkan, Monica McCarty’nin yazmış olduğu İhanet romanı! Bu kez turumuz Koridor Yayınları ve Söke Un sponsorluğunda bir proje turu olacak! Highland Guard serisinin 4. kitabı İhanet ile Syke Adası'na konuk oluyoruz! Hem adayı, hem de kitabın geçtiği dönemi tanımaya, tanıtmaya çalışacağız. Ve klan liderleriyle birlikte geleneksel İskoç sofrasına oturacağız. Proje turumuzu takip etmek için bizden ayrılmayın! 


Kitabımızı Tanıyalım

Uğruna savaştığı adaletin pençesinde kalmak mı, yoksa onu alev alev saran tutkuya esir olmak mı?
Muhafızlar arasında soğukkanlılığı ve gizli görevlerdeki ustalığından dolayı "Yılan" lakabı ile anılan Lachan MacRuairi güvenilmesi zor biridir. Sadakatini yıllar önce yitirmiş, kayıtsızlığı ise acı bir ihanetle mühürlenmiştir. Ancak Lachan, Bella MacDuff'ı kaçırıp onu kralın taç giyme törenine ulaştırmakla görevlendirildiğinde her şey değişir. Kibirli görünümüyle kontes, onun yeniden aşık olmama yeminini tehlikeye atacaktır.
Tutkulu ve fedakar bir kadın olan Bella, tacı Bruce'a giydirerek hem İngiltere kralına hem de kocasına meydan okuyunca bunun bedelini ağır bir şekilde öder. Kızını ondan uzaklaştırırlar, artık kısıtlanmış olan özgürlüğü de elinden alınmıştır. Barbarca mahkum edildiğinde çocuğunu geri almak için tüm varlığını ortaya koyar, ne var ki bu, çelik bakışlı acımasız savaşçıya ruhunu açmak anlamına gelecektir.


Tur Takvimimiz


25 Kasım 2014 
Duyuru – Takvim – Çekiliş
Çekiliş için tık tık!!
10 tane İhanet – Monica McCarty kitabı hediye ediyoruz, kaçırmayın!!

26 Kasım 2014
Pudra Tozu – Skye Adasına Dair
Kütüphanemden Kitap Manzaraları – Serinin Dayandığı Tarihi Gerçeklik: İngiliz - İskoç Savaşı

27 Kasım 2014
Klan Liderleriyle Geleneksel İskoç Sofrasına Oturuyoruz!
Sakız Enginar Blogunun sahibi Lezzet Danışmanı Dilek Yetkiner konuğumuz.

28 Kasım 2014
Kitap Tutkusu – Yazar ve Seri Bilgisi
Fighting!! – Önokuma ve Alıntılar

29 Kasım 2014 
Yorumlar 
Pudra Tozu
Kitap Tutkusu 
Kütüphanemden Kitap Manzaraları 
Fighting!! 

30 Kasım 2014
Bir Tur Böyle Geçti







Katkılarından dolayı Koridor Yayınları ve Söke Un’a teşekkür ederiz.



Devamını Oku »

23 Kasım 2014 Pazar

33. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı ve Kitap Sihirbazı Alışverişleri


Bir fuar süreci daha geçip gitti. 
Fuar öncesi listeler yapıldı, hazırlıklara başlandı. 
Bu sene çok derinlemesine bir liste yapacak vaktim olmadı malesef :(

Bu sene fuara iki gün gittim. İlki ilk hafta pazar günü Blog ikizim Kitap Tutkusu, Pudra Tozu ve Okuma Seansı'ylaydı. Perşembe günü öğleden sonra Pudra Tozu Ve Kitap Tutkusu'yla 2. kez gittik. 
Pazar günü çok kalabalıktı, hafta içi daha sakin oluyor. İzin aldık işyerlerimizden hafta içi gidebilmek için ^_^
Fuara öğleden sonra gittik çünkü öncesinde Pudra Tozu bizi iş yerinde ağırladı. Çok keyifli vakit geçirdik. Sonra birlikte fuara geçtik. Fuardan sonra ayrılamayıp soluğu Kore Restoranında aldık :) Günü Starbucks'ın yeniyıl kahvelerini deneyerek sonlandırdık. Eve kaçta döndüğümü ne siz sorun ne ben söyleyeyim :D 

Bu sene fuar indirimsizdi. Birazdan bahsedeceğim birkaç istisna hariç çoğu yayıncı %20, %25 gibi komik indirimler yapmıştı. Anadolu Yakasından fuara giden biri olarak gittiğinize değsin istiyorsunuz çünkü o kitapları eve taşımak gerçekten zulüm. Çok üzgünüm ama internetten sipariş verebileceğiniz ve zahmetsizce kapınıza gelebilecekken kitaplar, daha fazla fiyata üstelik onca yol boyu taşımayı hiçbir mantıklı insan istemez. 
Fuar havasını solumak, o kadar kitabı bir arada görmek tabi ki heyecan verici. Ama listemde zaten çok fazla kitap vardı, o nedenle indirimli olanları almaya, diğerlerini sipariş vermeye karar verdim. 

Tam fuar sürecinde de Kitap Sihirbazı 9.90tl kampanyası yapmıştı, fuardan almadığım ve listemde olan kitapları da oradan aldım. Toplamda 10 kitabın siparişini oradan verdim. Şimdi kısaca yayıncılardan bahsedelim. 


Go Kitap hızlı bir giriş yaptı. The 100 ve Yabancı zaten listemizdeydi, Tatlı Şeytan henüz çıkmamış, almak istiyordum :(  Arkadya Yayınları'ndan Gölgelerin Ressamı'nı almayı unutmuşum, internet siparişime ekledim. Sherlock diyor konusunda *_* 
Arkadya Yayınları ve Go Kitap'ın indirimleri güzeldi. Kitaplar 10TL idi.  



Anita 4. Kitap Kaçık Kafe'yi aldım. Camlar Şehri ikizimin hediyesi ^_^ Aldırmadı bana ben alcam diye. Bir de "İkizime en güzel Camlar Şehri'ni verir misin?" demesi beni öldürdü. İkizim bana en güzel kitabı aldı :*


Dex Kitap'ta da çok fazla indirim yoktu. 4tl lik ve 9tl lik birkaç kitap dışında %20 indirim vardı. 9tl olanlardan Meleğin Düşüşü ve Melek'in 2. kitabı Ateş'i aldım. Koruyucu 4tl'ydi şok oldum. Serinin ilk kitabı elimde var, 2.yi de aldım. 


On8 Kitap'tan okuduğum 100 Dünya Üçlemesi'nin son kitabı, Ağaçtaki ve Mevzumuz Derin listemdeki kitaplardandı. Çok yardımcı oldular teşekkür ediyorum.  


Epsilon'u hiç anlamıyorum. Genelde hiç indirim olmadığı için pek uğramam. Bir arkadaşımız için (^_^) Julia Quinn almak üzere uğradık. İlk kez ufak da olsa bir indirim gördüm Epsilon'da. Julia Quinn, Judith McNaught'un bazı kitapları 9.90tl idi. Bir de tanesi 5tl, üç tanesi 12tl diye bir kampanya yapmışlardı. De La Cruz'un diğer 2 kitabı elimde var, olmayan 2 taneyi ve eskiden ilgimi çekmiş olan bir historical olan Gönül Hırsızı'nı aldım. Bir de nihayet Beyaz Düşler'i alarak serimi tamamladım ^_^


Maya Banks'in sadece 3. kitap olan Asla Bir İskoçyalı Sevme fuardaydı. Diğer ikisini internet siparişimde ekledim. Koridor Yayınları'nın da indirimleri güzeldi. 


Fuarda indirimli yayınevlerinden biri de Ephesus Yayınları'ydı. Eksik olan Fatih Murat Arsal kitaplarımı aldım. İki Renk Aşk çıkmamıştı biz gittiğimizde, sonradan Pudram aldı :*
Heidi Betts'in 2. ve 3. kitaplarını alıp serimi tamamladım. 2. yi bir arkadaşımdan alıp okumuştum, elimde yoktu. Ephesus bu sene kupa yaptırmıştı, beyaz rengi de vardı ama ben siyaha bayıldım ^_^


Aspendos Yayınları da en çok indirim yapan  yayınevlerinden biriydi. Yeni kitaplar 10, diğerleri %50 indirimliydi. Tarryn Fisher'ın yeni kitabı der susarım *_*


Nemesis her fuarda dolu kitap aldığım bir yayınevi. Eksik kitaplarımı İzmir Fuarı'nda aldığım için yeni çıkanları aldım. Aranan Aşk Bulundu malesef fuara yetişmemişti.  En merak ettiğim ise Sarah Maclean'in 3. kitabı Temple'ın hikayesi Aşk Affetmez *_* İlk okuyacaklarımdan biri olacak muhtemelen. Nemesis'in indirimleri oldukça güzeldi. 


Yabancı ve Müptela'da indirim yoktu. O nedenle buradaki 5 kitabı Kitap Sihirbazı'ndan sipariş verdim.  Bu sene 3 Türk yazara şans verdim. Kimliksiz merak ettiğim bir hikaye. Selvi Atıcı'nın online hikayelerini senelerdir görürüm. Okumak için indirmiştim ama bir türlü okumak kısmet olmadı. Pudra Tozu'ndan çok duydum sonra, okuma hevesim katlandı. O yüzden aldığım Türk yazarlardan biri oydu. Şahmelek'i sadece kapaktaki kısa cümle yüzünden aldım. Sonra sevdiğim bloggerlardan Büyülü Ayraç'ta yorumunu görünce içime su serpildi. Umarım severim :) 
3. yazar ise bir aşağıda göreceğiniz Postiga Yayınları'ndan çıkan Hissiz. Onu da sadece kapağı için aldığımı itiraf etmeliyim. Bu şekilde ilgimi çektiler. Bu fuarlık yeni Türk yazar kotam bu kadardı. 


Hissiz'den yukarıda bahsetmiştim. Onun için Öl, Akılçelen'den çıkan Benim İçin Öl serisinin Novella'sı. 2,5 nolu novella elimde yoktu, onun dışındaki diğer 3 kitap elimde var. Tess Gerritsen'dan bir önceki yazımda bahsetmiştim. TIKTIK!
Sana Kapıldım'ın devam kitabı Sana Tutuldum da internet alışverişimden. 
İleriden Üçüncü Mezar'ı Doğan'da indirimde görünce aldım.
Gabriel'in Cenneti'ni de internet alışverişimden alarak seriyi tamamladım. 3. kitap çıkmadan 2.yi okumama kararı almıştım artık okuyabilirim. 
Derin Sularla Şeytan Arasında, Parodi'den ilgimi çeken kitaplardan biriydi, onu da aldım ^_^


Sahaflara da uğradım. Rüzgar Gibi Geçti'yi çok severim, kitaplarını da aldım. Danielle Steel'ler Pudram'dan hediye. Canım benden habersiz alıvermiş ^_^
Eksik Agatha Christie'lerimi tamamlamak adına 2 tane de Agatha aldım. 

Böylece alışverişim sona erdi. 


Fuar alışverişim + İnternet siparişim ^_^



Okuma Seansıyla olduğumuzu söylemiştim değil mi? 
Kendisi bize çift fincanları hediye etmişti. Bu da fuar yorgunluğu üzerine kahvem olsun :)

Sevgiler :*

Kitap Fuarları Yazıları:


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »

21 Kasım 2014 Cuma

Mart Menekşeleri - Sarah Jio



Kitap Adı: Mart Menekşeleri
Yazar: Sarah Jio
Çeviri: Nihan Giray
Orijinal Adı: Violets of March
Basım Tarihi: 2012
Sayfa Sayısı: 336
Satın Almak İçin: Kitapyurdu

Yağmur Sonrası Yorumu İçin TIKTIK!
Sarah Jio'yla Türkiye'deki Başarısı Üzerine Bir Sohbet İçin TIKTIK!


 Hayat, birine seni seviyorum demenin kararsızlığını yaşamak için çok kısadır. 

Joel'un onu başka bir kadın için terk edeceği, evliliklerini bitireceği hiç aklına gelmezdi Emily'nin. Bu yıkıcı anılardan sonra kendini mutlu eden diğer anılara tutundu. Yengesi Bee'nin yanında geçen çocukluğuna. Güzel anıların, gizemli bir tablonun, eski günlere dönme umudunun peşinde Bee Yengesinin yanına döndü.

Aklında onlarca soru varken kaldığı odada bulduğu günlük her şeyi daha da karıştırdı. Üstelik çocukluk aşkı Greg ve gizemli ressam Jack'in arasında kalmıştı. Em'in düşünecek ve sorgulayacak o kadar çok şeyi vardı ki...

-------------------

Bu kitabı ilk gördüğümde mor tutkunu olarak kapağına vurulmuştum. Sarah Jio benim aile-dram türünde okuduğum çok ender yazarlardan biri. 
Anlatım, dil yine harikaydı. Sarah Jio kitaplarında en sevdiğim şeylerden biri de geçmişe yapılan yolculuklar.

Bir de günlük ve mektup ayrıntısını çok severim kitaplarda ama gün gün okunmasına sinir olurum. Benim elime geçse bir solukta okurum çünkü:p Günlükte anlatılan hikayeyi çok daha fazla sevdim çünkü beni gerçekten çok etkiledi. 


Yürekten yakalayan bir Sarah Jio kitabı daha... 

PUANIM: 
Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

Devamını Oku »

15 Kasım 2014 Cumartesi

Gerilimin Kraliçesi Türkiye'de! (Bu da Benim Tess Gerritsen Maceram :p )



Tess Gerritsen Türkiye'ye geldi gelecek derken ortam pek bir hareketlendi. Ve harika bir ziyaret oldu bana göre.
Kendisi henüz Türkiye'ye gelmeden basında da hareketlenmeler başladı. Ben de bu bağlamda kendisi hakkında iki kitap ekinde yazı yazdım. Yazılar vesilesiyle de kendisiyle iletişime geçme, daha yakından tanıma fırsatı buldum. Hayatımda görüp görebileceğim en mütevazı insanlardan biriydi sanırım. Yardımseverliği, güler yüzü, iyi niyeti de cabası. 

Sonra yüz yüze görüşme fırsatı buldum. El sıkışırız demiştim ama bana sarılıvermesin mi? o.O 
Şaşırdım ama gülerek bağrına basması çok hoşuma gitti. Çok tatlı bir andı bana göre. O günün anısı çok özel bende ^_^ 
Fazla anlatmak istemiyorum. 



Geldiği günden beri birçok yerde imza verdi, binlerce hayranıyla buluştu. Çok yoruldu ama asla şikayet etmedi. Kalbimi bir kez daha kazandı. 

İmzalı kitabım, gazete yazılarım ve güzel anılar kaldı geriye ^_^



İlk yazım Star Gazetesi kitap eki içindi.




İkincisi ise Aydınlık Gazetesi kitap Eki için. 

Kendisi hakkında yazdığım ayrıntılı yazıyı okumak için aşağı davet ediyorum sizi. Ama önce, kendisini görememiş, kitap imzalatamamış okuyucuları Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasındaki yarışmaya davet edeyim. Şimdi yazıya geçebiliriz: 

"Tıbbi Gerilimin Kraliçesi" olarak adlandırılan Tess Gerritsen dünyaca ünlü bir tıbbi gerilim yazarı. Yazar 33. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı kapsamında sevenleriyle buluşacak  ve birçok etkinliğe katılacak.  Bunlardan bahsetmeden önce kendisini biraz tanıyalım.  Çocukluğundan beri en büyük tutkusu yazmak olan Tess Gerritsen, hayalinde yazar olmak varken  önce antropoloji eğitimi ardından babasının zorlamasıyla tıp eğitimi almış. Böylece doktorluğa adım atan Tess, dahiliye uzmanı olarak  çalışma hayatını başarıyla sürdürmüş. Ancak eksik bir şeyler olduğu hissi yakasını bırakmamış. Yazmak içinde bir yerlerde ukde kalan yazarın yoğun hastane günlerinde kaçış noktası ise yine "kitaplar" olmuş. Kitap okumak onu dinlendiriyormuş ve özellikle romantik gerilim kitaplarından çok hoşlanıyormuş. En sonunda denemeye karar vermiş ve yazım hayatına sevdiği türden bir kitap yazarak, romantik gerilimle adım atmış. Ardından içlerinde Ruhundaki Zehirle Yüzleş, Aşk Ölümden Uyanıştır, Gece Yarısından Sonra'nın da bulunduğu sekizden fazla romantik gerilim kitabı yazan yazarın yazım dışındaki en büyük hobilerinden biri ise seyahat etmek diyebiliriz. Rusya'ya seyahat ettiği dönemde organ mafyası tarafından kaçırılan çocuklar hakkında bazı haberler duymuş. Dehşete düşen yazar bu olayı araştırmaya başlamış ve bu süreçte bir cinayet masası dedektifiyle de konuşma imkanı  bulmuş. Olaylardan çok etkilenen Tess, bundan yola çıkarak Hasat adlı kitabını kaleme almış. Hasat kitabının önemi ise hem yazarı ilk kez listelere taşıyan kitap, hem de kendisinin ilk tıbbi gerilim kitabı olması. Bu kitaptan sonra tıbbi gerilim türünde kitaplar yazmaya devam etmiş. Ayrıca artık yapmak istediği işin yazarlık olduğundan emin olan Tess, radikal bir karar vererek doktorluk hayatını bırakmış. Doktorluk kariyerinin kendisine sağladığı en büyük yarar ise kitaplarını yazarken kendi anılarından faydalanıyor olması. Doktor Maura Isles karakterinin çıkış noktası ise yine kendisi. Karakterin yazarla aynı okuldan mezun olmaları, hayata aynı bakış açısıyla bakmaları ve hatta aynı model araba kullanmaları gibi birçok ortak yönü var. Isles karakteri, yazarın adını en çok duyurduğu tıbbi gerilim serisi  Rizzoli&Isles'tan.  Martı Yayınları tarafından Türkçe'ye kazandırılan serinin yine seriden adını alan oldukça popüler de bir dizisi var. Serinin on kitabı hem yurtdışında, hem ülkemizde yayınlanmıştır.  Acar Polis Dedektifi Jane Rizzoli ve işinde usta adli tıp uzmanı Maura Isles etrafında dönen, Boston'da geçen serinin on birinci kitabı, Afrika'da safari yaparken kaybolan bir turist grubunu konu alan "Die Again" in Amerika'da Aralık ayında çıkması bekleniyor. Rizzoli, tek kadın dedektif olarak mücadeleci ve erkeksi bir kadın. Aksi takdirde o ortamda var olabilmesi imkansız. Yanında doğal olabildiği tek kişi Isles. Isles ise dışarıdan iyi giyimli, kadınsı bir imaj çizse de erkeklerle arası o kadar iyi değil. Hatta bir adli tıp uzmanı olarak ölülerle arası dirilerle olduğundan daha iyi. İki kadının arasında hem partner ilişkisi, hem de bir dostluk kuruluyor. Dizi ayrıca polisiyelerde ve gerilimlerdeki erkek temelli yapım klişesini kırdığı için de ayrıca seviliyor. Yazar da kitaplarının merak edilmesini sağladığı ve karakterleri daha fazla insan tarafından tanındığı için diziden memnun.  Bu işe girerken bu kadar tanınacağını ve okunacağını bilmeyen Tess; dünya genelindeki başarısına hala inanamıyor.
Tess Gerritsen, başarısını; ilhamını gerçek hayattan aldığı, uzun uzun araştırdığı, kendi deneyimleri ve hayal gücüyle yoğurduğu kitaplar yazmasına borçlu. Sıkı bir gündem takipçisi olan yazar, gerçek hayatta işlenen suçların, kurgu suçlardan daha acımasız olduğunun farkında. Meraklı yapısının yanı sıra oldukça araştırmacı bir insan. Konusuna karar verdiğinde aylarca bu konuda araştırma yapmaktan çekinmeyen yazar, Yörünge kitabında Uluslararası Uzay İstasyonu hakkında bir şeyler yazabilmek için için aylarca Florida, Texas'taki NASA tesislerine ziyarette bulunmuş ve araştırma yapmış. İlgisini çeken her konu hakkında yazabilen yazar, karakterlerini yazmaya başlamadan önce uzun uzun düşünmez, yazdıkça tanışırmış onlarla. Ona kalırsa bu süreçten oldukça memnun.
Kitapları 40 dile çevrilen ve dünya genelinde 25 milyondan fazla okura ulaşan yazarın ülkemizde de binlerce hayranı var. Hayranlarıyla bir kez daha buluşmak için 33. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı'nda olacak. Bir kez daha; çünkü yazarın ülkemize ilk gelişi değil bu. Daha önce defalarca turist olarak geldiği ülkemize 2011 yılında da fuar dolayısıyla gelmişti kendisi. Eşiyle seyahat etmekten hoşlanan yazar turist olarak geldiği dönemde ülkemizin batı kıyılarını boydan boya gezdikten sonra  iç kesimleri de ziyaret etmiş. Dostane tutum ve misafirperverliğe hayran olan yazarı en çok da fuarda kendisiyle tanışmaya ve imza almaya gelen okurlarının çokluğu şaşırtmış. Türkiye ziyaretinden memnun kalan yazar, bu yolculuğuyla ilgili bir de yazı kaleme almış.
Bu seneki programı kapsamında önce İzmir'i ziyaret edip hayranlarıyla buluşacak olan yazar; sonraki günlerde İstanbul'da hem imza günlerine katılacak, hem de Üsküdar Üniversitesi'nde Sevil Atasoy'la Söyleşi yapacak, öğrencilerle de tanışacak. Stephen King tarafından korku ve gerilim edebiyatın ustası olarak gösterilen; dünyada ve ülkemizde bu kadar çok sevilen bir yazarı ağırlamak oldukça sevindirici bir durum. Kendisiyle ve yeni kitabıyla Martı Yayınları standında buluşabilirsiniz.

Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »

2 Kasım 2014 Pazar

Şehir Ölüsü - Charlaine Harris (Güneyli Vampirler #2)



Kitap Adı: Şehir Ölüsü
Yazar: Charlaine Harris
Orijinal Adı: Living Dead In Dallas
Çeviri: Yiğit Değer Bengi
Yayınevi: Artemis Yayınları
 Sayfa Sayısı: 352
Basım: 1. Basım / Temmuz 2009
Seri:  Güneyli Vampirler / The Southern Vampire Mysteries #2
ya da
Sookie Stackhouse #2

Seri Sıralaması: 
 #2 Living Dead in Dallas / Şehir Ölüsü
#3 Club Dead / Kulüp Ölüsü
#4 Dead to the World / Cadı Ölüsü
#5 Dead as a Doornail / Ölüler Ölüsü
#6 Definitely Dead / Yılın Ölüsü
#7 All Together Dead / Hepimizin Ölüsü
#8 From Dead to Worse /tünün Ölüsü
#9 Dead and Gone / Peri Ölüsü
#10 Dead in the Family / Aile Ölüsü
#11 Dead Reckoning / Patron Ölüsü
#12 Deadlocked
#13 Dead Ever After



Bill'in bir tür hastalığı olduğuna inandığım günlerde, aslında daha mutluydum. Ama artık mitoloji ve efsaneler diyarına hapsettiğimiz bir takım yaratıkların, ortaya çıkıp gerçeklerini ispat etmek gibi kötü bir huya sahip olduğunu biliyordum. 

Garson kız Sookie Stackhouse'un maceraları devam ediyor!
İlk kitapta nihayet hayalini kurduğu vampir erkek arkadaşa sahip olan Sookie bu kez kusur gördüğü telepati özelliğini bir yetenek olarak görmeyi öğrenmek zorunda!
Erkek arkadaşı nam-ı diğer Sünepe Bill'le :p bir önceki kitapta vampirlerin bölge şerifi Eric Northman için bir iyilik yapmışlardı. Bu kez Sookie sözde hayatını kurtaran Eric'in isteği üzerine Dallas'a bir olayı aydınlatmaya gidiyor. Hayatı zaten Eric yüzünden tehlikeye girmiş olduğuna göre buna hayat kurtarma denirse tabi!
Bunların yanında iş arkadaşı LaFayette ölü bulunmuştur. LaFayette söz konusu olduğunda bu cinayetin bir çok nedeni olabilir ama şimdilik kimse gerçek nedeni bilmiyor. Dallas'taki görevi ise kayıp bir vampiri bulmaktır ve Sookie, her zamanki gibi başını belaya sokmayı başarıyor.

Bu kitapta Bill gerçekten etkisiz elemandı. Eric ise göz doldurmaya devam ediyor :)
Kitap akıcıydı. Olaylar ivme kazanmaya başladı. 
Dizide sıkı bir Lafayette fanı olarak, bu kitapta ölüvermesine çok üzülmüştüm. Kitabın ilk sayfalarında öldüğünden spoiler saymıyorum :)
Serinin 7 kitabını okudum ama birikmiş çok fazla yorum olduğundan malesef vakit buldukça girmeye çalışıyorum. Yoğun günler :( 
Devamını kısa sürelerle yayınlamak istiyorum. 

Sevgiler :*

PUANIM: 

Not: Elma - limon suyu sever misiniz? Ben bayılırım ^_^

Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!
Devamını Oku »